Çocuklarımıza israfı ve tutumlu olmayı nasıl öğretiriz?
Yazının Giriş Tarihi: 26.10.2025 20:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.10.2025 23:22
Günümüzde çocuklarımızın dünyası, tüketimin renkli ve cazip yüzüyle çevrili. Reklamlar, sosyal medya ve kolay ulaşılabilir alışveriş imkânları, “istek” ile “ihtiyaç” arasındaki farkı bulanıklaştırıyor. Böyle bir çağda, onlara tutumlu olmayı ve israfın zararlarını öğretmek, sadece maddi değil, ahlaki bir sorumluluk haline geliyor.
Çocuklar, gördüklerini taklit ederler. Biz anne babalar, suyu boşa akıtmayan, tabağındaki yemeği bitiren, gereksiz alışveriş yapmayan bireyler olursak; tutumlu olmanın ne anlama geldiğini en etkili şekilde öğretmiş oluruz. “Su boşa gitmesin”, “Ekmek nimettir” gibi sözler, davranışlarımızla desteklenmediği sürece anlamını yitirir.
Tutumluluk, sadece para biriktirmek değildir; emeğe, doğaya ve kaynaklara saygı göstermektir. Çocuğa, artan yemeklerin nasıl değerlendirilebileceğini, kıyafetlerin paylaşılabileceğini ya da kırık bir oyuncağın onarılabileceğini göstermek, ona sadece tasarrufu değil; aynı zamanda üretkenliği de öğretir.
Çocuğa yaşına uygun miktarda düzenli harçlık vermek, para yönetimi becerisi kazandırır. “Bugün hepsini harcarsan, yarın alamazsın” demek yerine, onun karar vermesine izin vermek gerekir. Böylece çocuk, kendi deneyimiyle “tutumluluk” kavramını içselleştirir.
Bir oyuncak ya da kıyafet sadece “yeni” olduğu için alınmamalı. Çocuğa, eşyaların değerini anlatmak, “her yeni şey mutluluk getirmez” düşüncesini kazandırır. Örneğin; “Bu mont geçen yıl da sıcaktı, hâlâ işini görüyor” diyebilmek, sade yaşamın önemini hissettirir.
Okullarda geri dönüşüm, enerji tasarrufu, ihtiyaç fazlası kitap ve kıyafet toplama etkinlikleri düzenlenmeli. Evde de bu bilinci sürdürmek için ailece “israf günü” farkındalık çalışmaları yapılabilir.
Tutumlu olmayı öğretmek, çocuğun sadece maddi değil, manevi dünyasına da katkı sağlar. Çünkü tutumlu birey; paylaşmayı, sabretmeyi, emeğe değer vermeyi öğrenir. Unutmayalım ki, kaynakları israf etmeyen çocuklar, geleceğin bilinçli toplumunu inşa edecek bireylerdir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Azize Yüksel
Çocuklarımıza israfı ve tutumlu olmayı nasıl öğretiriz?
Günümüzde çocuklarımızın dünyası, tüketimin renkli ve cazip yüzüyle çevrili. Reklamlar, sosyal medya ve kolay ulaşılabilir alışveriş imkânları, “istek” ile “ihtiyaç” arasındaki farkı bulanıklaştırıyor. Böyle bir çağda, onlara tutumlu olmayı ve israfın zararlarını öğretmek, sadece maddi değil, ahlaki bir sorumluluk haline geliyor.
Çocuklar, gördüklerini taklit ederler. Biz anne babalar, suyu boşa akıtmayan, tabağındaki yemeği bitiren, gereksiz alışveriş yapmayan bireyler olursak; tutumlu olmanın ne anlama geldiğini en etkili şekilde öğretmiş oluruz. “Su boşa gitmesin”, “Ekmek nimettir” gibi sözler, davranışlarımızla desteklenmediği sürece anlamını yitirir.
Tutumluluk, sadece para biriktirmek değildir; emeğe, doğaya ve kaynaklara saygı göstermektir. Çocuğa, artan yemeklerin nasıl değerlendirilebileceğini, kıyafetlerin paylaşılabileceğini ya da kırık bir oyuncağın onarılabileceğini göstermek, ona sadece tasarrufu değil; aynı zamanda üretkenliği de öğretir.
Çocuğa yaşına uygun miktarda düzenli harçlık vermek, para yönetimi becerisi kazandırır. “Bugün hepsini harcarsan, yarın alamazsın” demek yerine, onun karar vermesine izin vermek gerekir. Böylece çocuk, kendi deneyimiyle “tutumluluk” kavramını içselleştirir.
Bir oyuncak ya da kıyafet sadece “yeni” olduğu için alınmamalı. Çocuğa, eşyaların değerini anlatmak, “her yeni şey mutluluk getirmez” düşüncesini kazandırır. Örneğin; “Bu mont geçen yıl da sıcaktı, hâlâ işini görüyor” diyebilmek, sade yaşamın önemini hissettirir.
Okullarda geri dönüşüm, enerji tasarrufu, ihtiyaç fazlası kitap ve kıyafet toplama etkinlikleri düzenlenmeli. Evde de bu bilinci sürdürmek için ailece “israf günü” farkındalık çalışmaları yapılabilir.
Tutumlu olmayı öğretmek, çocuğun sadece maddi değil, manevi dünyasına da katkı sağlar. Çünkü tutumlu birey; paylaşmayı, sabretmeyi, emeğe değer vermeyi öğrenir. Unutmayalım ki, kaynakları israf etmeyen çocuklar, geleceğin bilinçli toplumunu inşa edecek bireylerdir.