"Çocuktur, anlamaz" cümlesi, belki de en çok yanlış anlaşılan ve hafife alınan ifadelerden biridir.
Ancak, gerçek şu ki, çocukların sezgileri derinlerden gelen mesajları hisseder ve eğer fırsat verilirse, bu sezgilerini ifade edebilirler. Bu, doğuştan gelen bir potansiyeldir ve her çocuğun içinde yatar.
Sezgiler, birçok durumda bize yol gösteren içsel bir rehberdir. Çocuklar da bu sezgilere sahiptir, hatta yetişkinlerden daha saf ve güçlü bir şekilde. Onlar, duyguların ötesinde, enerjiyi ve atmosferi algılayabilirler. Ancak, bu sezgileri önemseyen ve destekleyen yetişkinler olmadan, çocuklar bu yeteneklerini ifade etmekte zorlanabilirler.
Anne ve baba olarak, çocuğunuzun içsel dünyasını anlamaya ve onun sezgilerine kulak vermeye özen göstermek önemlidir. Çocuklar bazen sözcüklerle ifade edemeyecekleri şeyleri hissedebilirler. Bu yüzden, onları dinlemek ve hissettiklerini anlamak için sabırlı olmak gerekir. Onların duygusal ve zihinsel gelişimine katkı sağlamak için, sezgilerine saygı duymak ve onları teşvik etmek önemlidir.
Öğretmenler de çocukların sezgilerini önemseyen ve destekleyen kişilerdir. Sınıf ortamında, çocukların içsel dünyalarını keşfetmelerine ve duygularını ifade etmelerine olanak tanıyan bir ortam sağlamak önemlidir. Öğrencilerin, doğru olanı hissetmelerine ve bu doğrultuda hareket etmelerine izin vermek, onların özgüvenlerini artırır ve potansiyellerini açığa çıkarır.
Çocukların sezgilerine kulak veren anne baba ve öğretmenler, gelişmiş ve olgun bireylerdir. Onlar, çocukların ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarına duyarlıdırlar ve onları desteklemek için ellerinden geleni yaparlar. Bu sayede, çocuklar içlerindeki potansiyeli keşfederler ve yaşamları boyunca bu sezgileri rehberleri olarak kullanabilirler.
"Çocuktur, anlamaz" demek yerine, çocukların sezgilerine kulak vermeli ve onları desteklemeliyiz.
Onların içsel dünyalarını anlamaya çalışmak ve hissettiklerini önemsemek, sağlıklı bir gelişim için gereklidir. Sezgiler, çocukların doğuştan gelen bir yeteneğidir ve eğer desteklenirse, bu yetenekleri büyüyüp gelişebilir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Azize Yüksel
Çocuktur, anlamaz demeyin!
"Çocuktur, anlamaz" cümlesi, belki de en çok yanlış anlaşılan ve hafife alınan ifadelerden biridir.
Ancak, gerçek şu ki, çocukların sezgileri derinlerden gelen mesajları hisseder ve eğer fırsat verilirse, bu sezgilerini ifade edebilirler. Bu, doğuştan gelen bir potansiyeldir ve her çocuğun içinde yatar.
Sezgiler, birçok durumda bize yol gösteren içsel bir rehberdir. Çocuklar da bu sezgilere sahiptir, hatta yetişkinlerden daha saf ve güçlü bir şekilde. Onlar, duyguların ötesinde, enerjiyi ve atmosferi algılayabilirler. Ancak, bu sezgileri önemseyen ve destekleyen yetişkinler olmadan, çocuklar bu yeteneklerini ifade etmekte zorlanabilirler.
Anne ve baba olarak, çocuğunuzun içsel dünyasını anlamaya ve onun sezgilerine kulak vermeye özen göstermek önemlidir. Çocuklar bazen sözcüklerle ifade edemeyecekleri şeyleri hissedebilirler. Bu yüzden, onları dinlemek ve hissettiklerini anlamak için sabırlı olmak gerekir. Onların duygusal ve zihinsel gelişimine katkı sağlamak için, sezgilerine saygı duymak ve onları teşvik etmek önemlidir.
Öğretmenler de çocukların sezgilerini önemseyen ve destekleyen kişilerdir. Sınıf ortamında, çocukların içsel dünyalarını keşfetmelerine ve duygularını ifade etmelerine olanak tanıyan bir ortam sağlamak önemlidir. Öğrencilerin, doğru olanı hissetmelerine ve bu doğrultuda hareket etmelerine izin vermek, onların özgüvenlerini artırır ve potansiyellerini açığa çıkarır.
Çocukların sezgilerine kulak veren anne baba ve öğretmenler, gelişmiş ve olgun bireylerdir. Onlar, çocukların ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarına duyarlıdırlar ve onları desteklemek için ellerinden geleni yaparlar. Bu sayede, çocuklar içlerindeki potansiyeli keşfederler ve yaşamları boyunca bu sezgileri rehberleri olarak kullanabilirler.
"Çocuktur, anlamaz" demek yerine, çocukların sezgilerine kulak vermeli ve onları desteklemeliyiz.
Onların içsel dünyalarını anlamaya çalışmak ve hissettiklerini önemsemek, sağlıklı bir gelişim için gereklidir. Sezgiler, çocukların doğuştan gelen bir yeteneğidir ve eğer desteklenirse, bu yetenekleri büyüyüp gelişebilir.