Her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce sekizinci sınıf öğrencisi, hayatının belki de ilk ciddi sınavına hazırlanıyor: Liselere Geçiş Sınavı (LGS).
Bu süreçte öğrenciler kadar aileler de büyük bir heyecan ve kaygı yaşıyor. Ancak unutulmaması gereken en önemli şey, LGS’nin bir “yarış” değil, bir yön bulma süreci olduğudur.
LGS maratonu, kısa bir koşu değil uzun soluklu bir yolculuktur. Bu yüzden başarıya giden yolun ilk adımı planlı çalışmadır.
Her öğrenci, kendi güçlü ve zayıf yönlerini bilerek bir çalışma programı hazırlamalı. Günde kaç saat çalışılacağı değil, nasıl çalışıldığı önemlidir.
Kısa ama verimli ders oturumları, uzun ve dağınık çalışmalardan her zaman daha etkilidir.
Sınava kadar geçen süreçte konu eksiğini kapatmak kadar, öğrendiklerini pekiştirmek de önemlidir.
Her hafta düzenli olarak deneme sınavı çözmek, hem zaman yönetimi hem de sınav psikolojisi açısından büyük avantaj sağlar.
Ancak denemeler sadece “puan görmek” için değil, yanlışları analiz etmek için yapılmalıdır.
Her yanlış, bir sonraki doğruya giden yolun işaretidir.
Ne yazık ki birçok öğrenci, LGS sürecinde sadece akademik başarıya odaklanırken psikolojik yorgunluğu göz ardı ediyor.
Oysa moral bozulduğunda en iyi konu anlatımı bile faydasız hale gelir.
Bu nedenle öğrencilerin dinlenmeye, nefes almaya, hatta hobi edinmeye de zaman ayırması gerekir.
Aileler de bu dönemde çocuklarını sadece notlarıyla değil, çabalarıyla takdir etmelidir.
Başarılı bir LGS hazırlığı, yalnızca öğrencinin gayretiyle değil, okul ve ailenin doğru desteğiyle mümkündür.
Öğretmenlerin yönlendirmesi, velilerin sabırlı yaklaşımı ve öğrencinin istikrarlı çabası birleştiğinde başarı kendiliğinden gelir.
Unutmayın, LGS sadece bir sınav değil, sabrın, emeğin ve özgüvenin sınavıdır.
Doğru planlama, sürekli tekrar ve güçlü motivasyonla her öğrenci hedeflediği liseye ulaşabilir.
Ve belki de en önemlisi; hiçbir sınav, bir çocuğun değerini ölçemez.
Asıl başarı, elinden gelenin en iyisini yapabilmektir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Azize Yüksel
LGS sınavına hazırlık nasıl olmalı?
Her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce sekizinci sınıf öğrencisi, hayatının belki de ilk ciddi sınavına hazırlanıyor: Liselere Geçiş Sınavı (LGS).
Bu süreçte öğrenciler kadar aileler de büyük bir heyecan ve kaygı yaşıyor. Ancak unutulmaması gereken en önemli şey, LGS’nin bir “yarış” değil, bir yön bulma süreci olduğudur.
LGS maratonu, kısa bir koşu değil uzun soluklu bir yolculuktur. Bu yüzden başarıya giden yolun ilk adımı planlı çalışmadır.
Her öğrenci, kendi güçlü ve zayıf yönlerini bilerek bir çalışma programı hazırlamalı. Günde kaç saat çalışılacağı değil, nasıl çalışıldığı önemlidir.
Kısa ama verimli ders oturumları, uzun ve dağınık çalışmalardan her zaman daha etkilidir.
Sınava kadar geçen süreçte konu eksiğini kapatmak kadar, öğrendiklerini pekiştirmek de önemlidir.
Her hafta düzenli olarak deneme sınavı çözmek, hem zaman yönetimi hem de sınav psikolojisi açısından büyük avantaj sağlar.
Ancak denemeler sadece “puan görmek” için değil, yanlışları analiz etmek için yapılmalıdır.
Her yanlış, bir sonraki doğruya giden yolun işaretidir.
Ne yazık ki birçok öğrenci, LGS sürecinde sadece akademik başarıya odaklanırken psikolojik yorgunluğu göz ardı ediyor.
Oysa moral bozulduğunda en iyi konu anlatımı bile faydasız hale gelir.
Bu nedenle öğrencilerin dinlenmeye, nefes almaya, hatta hobi edinmeye de zaman ayırması gerekir.
Aileler de bu dönemde çocuklarını sadece notlarıyla değil, çabalarıyla takdir etmelidir.
Başarılı bir LGS hazırlığı, yalnızca öğrencinin gayretiyle değil, okul ve ailenin doğru desteğiyle mümkündür.
Öğretmenlerin yönlendirmesi, velilerin sabırlı yaklaşımı ve öğrencinin istikrarlı çabası birleştiğinde başarı kendiliğinden gelir.
Unutmayın, LGS sadece bir sınav değil, sabrın, emeğin ve özgüvenin sınavıdır.
Doğru planlama, sürekli tekrar ve güçlü motivasyonla her öğrenci hedeflediği liseye ulaşabilir.
Ve belki de en önemlisi; hiçbir sınav, bir çocuğun değerini ölçemez.
Asıl başarı, elinden gelenin en iyisini yapabilmektir.