Yaz tatilinin o uzun, sıcak günleri göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Pazartesi sabahı çalar saatler biraz erken çalacak, sırt çantaları omuzlara takılacak, servisler yollara düşecek. Yani kısacası, okul zili yeniden çalıyor!

Her yeni eğitim yılı aslında küçük bir milat gibidir. Çocuklar için yepyeni defterlerin kokusu, yeni arkadaşlıkların heyecanı; anne-babalar için ise biraz telaş, biraz gurur… Bazen de “Acaba çocuğum derslere uyum sağlayabilecek mi?” kaygısı.

Sevgili öğrenciler, tatil modunu bir kenara bırakmanın zamanı geldi. Biliyorum, sabah erken kalkmak zor geliyor ama inanın düzenli uyku size en büyük iyiliği yapacak. Derslerde daha zinde olacak, arkadaşlarınızla daha keyifli vakit geçireceksiniz.

Bir de küçük bir sır vereyim: Bu yıl için kendinize ufak hedefler koyun. Mesela “Matematikte daha fazla soru çözeceğim” ya da “Kitap okumaya daha çok zaman ayıracağım” gibi. Hedefler sizi motive eder, yolunuzu aydınlatır.

Sevgili anne-babalar, bu yolculuk sadece çocuklar için değil, sizin için de yeniden başlıyor. İlk gün gözyaşları olabilir, isteksizlik yaşanabilir. Sakın telaş etmeyin, hepsi sürecin doğal parçası.

Çocuklarınıza baskı yapmak yerine destek olun. Notlardan önce öğrenme sürecine odaklanın. Onların gününü merak edin, anlattıklarını dinleyin. Bazen sadece “Bugün okulda en çok ne hoşuna gitti?” diye sormak bile çok şey değiştirir.

Unutmayalım; okul sadece ders çalışılan bir yer değil. Arkadaşlıklar kurulur, oyunlar oynanır, hayaller şekillenir. Çocuklarımızın geleceğe umutla bakabilmesi için onlara güven vermek, yol arkadaşı olmak en büyük görevimiz.

Hadi bakalım, yeni eğitim yılı hepimize sağlık, başarı ve bolca güzel anı getirsin. Ziller çalsın, yollar açılsın, yüzler gülsün… Çünkü her yeni dönem, aslında yeni bir umut demektir.