Bir zamanlar çık çıkmayan mahalle halk kütüphaneleri vardı. Tam ortasında sobanın yandığı, tık sesinin bile çıkmadığı. Türkiye’nin zor yıllarında tıpkı okullardaki laboratuarlar gibi onlar da birer birer kapandı gitti.
Ancak son yıllarda gerek belediyeler gerekse kamu kütüphanelere ağırlık vermeye başladı. Kütüphaneler açıldıkça başka gençler olmak üzere bu mekanlara ilgi hızla arttı. Bugün tüp kütüphaneler çok şükür dolup taşıyor.
Kütüphaneler dolup taştıkça yenileri açılıyor. İlgi gördükçe başta belediyeler olmak üzere farklı kurumlar bu alana dikkatini ve enerjisini veriyor.
Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı şahane bir proje geliştirdi. 2022 sonuna kadar kütüphanesiz okul kalmaması için başlatılan çalışma hızla ilerliyor. Böylece bir dönem büyük bir hata yaparak terk ettiğimiz kütüphaneler yeniden ve yeni yüzleriyle toplumun her kesimiyle buluşuyor.
Dillere pelesenk olan okumuyoruz sözleri de yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Çünkü açılan kütüphanelerde gençler sıraya giriyor.
Derslerini yapıyor, kitap okuyor, araştırma yapıyorlar. Mesele o kadar mutluluk verici boyuta geliyor ki İnegöl Belediyesi tarım kütüphanesi açtı örneğin.
Yıldırım Belediyesi’nin kurduğu uyumayan kütüphane örnek oldu ve Yıldırım yenilerini yapmak için çalışmalarını hızlandırdı. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri de adeta birbirleriyle yarışıyor.
Ne kadar güzel oluyor öyle değil mi? Her geçen gün daha fazla kütüphanelerin ilgi görüyor olması geleceğe yönelik umutları da daha canlı tutuyor. Bir gün kütüphanelerin önünden geçerken o gençleri ve çocukları izleyin. Ne kadar mutlular ve ne kadar keyifle gidiyorlar kütüphanelere.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Deniz Akın
Kütüphaneler….
Bir zamanlar çık çıkmayan mahalle halk kütüphaneleri vardı. Tam ortasında sobanın yandığı, tık sesinin bile çıkmadığı. Türkiye’nin zor yıllarında tıpkı okullardaki laboratuarlar gibi onlar da birer birer kapandı gitti.
Ancak son yıllarda gerek belediyeler gerekse kamu kütüphanelere ağırlık vermeye başladı. Kütüphaneler açıldıkça başka gençler olmak üzere bu mekanlara ilgi hızla arttı. Bugün tüp kütüphaneler çok şükür dolup taşıyor.
Kütüphaneler dolup taştıkça yenileri açılıyor. İlgi gördükçe başta belediyeler olmak üzere farklı kurumlar bu alana dikkatini ve enerjisini veriyor.
Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı şahane bir proje geliştirdi. 2022 sonuna kadar kütüphanesiz okul kalmaması için başlatılan çalışma hızla ilerliyor. Böylece bir dönem büyük bir hata yaparak terk ettiğimiz kütüphaneler yeniden ve yeni yüzleriyle toplumun her kesimiyle buluşuyor.
Dillere pelesenk olan okumuyoruz sözleri de yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Çünkü açılan kütüphanelerde gençler sıraya giriyor.
Derslerini yapıyor, kitap okuyor, araştırma yapıyorlar. Mesele o kadar mutluluk verici boyuta geliyor ki İnegöl Belediyesi tarım kütüphanesi açtı örneğin.
Yıldırım Belediyesi’nin kurduğu uyumayan kütüphane örnek oldu ve Yıldırım yenilerini yapmak için çalışmalarını hızlandırdı. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri de adeta birbirleriyle yarışıyor.
Ne kadar güzel oluyor öyle değil mi? Her geçen gün daha fazla kütüphanelerin ilgi görüyor olması geleceğe yönelik umutları da daha canlı tutuyor. Bir gün kütüphanelerin önünden geçerken o gençleri ve çocukları izleyin. Ne kadar mutlular ve ne kadar keyifle gidiyorlar kütüphanelere.