Fayda vermeyen ilim iki türlüdür. Birinde, kişi faydalı bir ilim öğrenir ama bunu hayatına tatbik etmez. Dolayısıyla bu ilim, onun için faydasız olur. Öbür taraftan, kişi en başta faydasız bir ilim öğrenmiştir, bu ilmin zaten ona bir faydası yoktur. Bu iki durumdan da Allah’a sığınırız.

Herhâlde, faydalı bir ilim öğrenmek, en azından ilim öğrenmenin de bir sevabı olacağından, faydasız ilim öğrenmekten efdaldir. Nitekim, bir gün o faydalı ilim uygulamaya dönüşebilir. İlim öğrenirken asıl dikkat edilmesi gereken de budur.

Bizim Millî Eğitim Bakanlığı bu hadisi kendisine şiar edinmelidir. Müfredattan fayda vermeyen ilimleri çıkarmalıdır. Yerine fayda veren ilimleri koymalıdır. Fayda veren ilim insanın imanını artırmalı, insanı Allah’a yaklaştırmalıdır.

Bugün, okullar çocukların imanını artırmıyor. Onları Allah’a yaklaştırmıyor. Bilakis, Allah’tan ve İslâm’dan uzaklaştırıyor.

Matematik, fizik, biyoloji ve kimya gibi dersler doğanın kanunları diye anlatılıyor. Bunlar Allah’ın kanunlarıdır. Coğrafya dersinde su buharlaşıyor, yağmur yağıyor. Hâlbuki yağmuru yağdıran Allah’tır. Bulutları hareket ettiren Allah’tır. Depremi, seli, heyelanı yaratan Allah’tır.

Ama Allah her şeyi bir vesile üzere yaratmıştır. Hikmete uygun yaratmıştır. İşte bu derslerin her biri Allah’ın hikmetini anlamaya birer vesiledir.

Bu ilimleri hikmete uygun şekilde öğrenmek hem bu dünya hayatında milletlere pek çok faydalar verir hem de milletleri tefekküre sevk ederek onların imanını artırır. Müslüman bir neslin yetişmesini sağlar. Böyle bir millet de düşman karşısında vatanını en güzel bir şekilde müdafaa eder. İslâm’ı başka milletlere anlatır. Dünyaya yön verir.

İlim, bellidir. Gizli değildir. İlim, Allah’a aittir ve onu Allah yeryüzüne indirmiştir. Dolayısıyla ilmin kendisini tartışmak doğru değildir. İnsan, aklını ilmi öğrenmek ve tefekkür etmek için kullanmalıdır.

Mesela, ahlâkın ne olduğu bellidir. Öğrencilere Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in ahlâkını öğretmek gerekir. Değilse Sokrates’e göre ahlâk şudur, berikine göre budur, demek yanlıştır. Boş ilimdir. Faydasız ilimdir.

Bunlar sadece ilkokul, ortaokul veya lise için geçerli değildir. Üniversiteler için de geçerlidir. Buralarda okutulan derslerde de faydalı ilim öğretilmelidir.

Bir örnek daha verelim, bahsi kapayalım.

Etkili İletişim Teknikleri diye ders okutuluyor. Bu derse göre önce kadın el uzatacakmış. Empati yapılacakmış. Sözler şöyle söylenecekmiş, böyle dinlenecekmiş, vesaire. Hepsi boş.

İslâm’da böyle tokalaşmak yok. Bunu öğretmek faydalı ilimdir. Söze Allah’ın selamıyla başlanır. Bu, faydalı ilimdir. Sohbette Allah’ı anmak gerekir. Gıybet etmemek, yalan konuşmamak, sözü uzatmamak, sözü güzelinden söylemek, sesi yükseltmemek gerekir. Bunlar hep faydalı ilimdir.

Netice itibariyle, bizdeki eğitim sistemi faydasız ilimden başka bir şey öğretmiyor. Bunun değişmesi lazım. Allah, evlatlarımızı faydasız ilimden muhafaza buyursun, inşallah.