SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Araç mesajdır da kelimeler nedir?

Yazının Giriş Tarihi: 12.04.2025 11:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.04.2025 11:10

Meşhur iletişim kuramcısı Marshall McLuhan’a göre, kitle iletişim araçları başlı başına birer mesajdır. Tıpkı ilettikleri mesajlar gibi. Mesela televizyon dizileriyle, filmleriyle, yarışma programlarıyla, çizgi filmleriyle ve haberleriyle belli mesajlar aktarıyorsa, bizatihi televizyonun kendisi de bir mesaj taşımaktadır. Radyo, gazete, dergi, kitap ve internet de böyledir.

Demiryolları, bilgisayarlar, otoyollar ve aklımıza gelebilecek her şey bir araçtır ve kendi başına belli bir mesaj taşır. Bu araçların içeriği farklı olsa da taşıdığı mesajlar ortak bir amaca yöneliktir.

Bazı kuramcılara göre televizyon ya da bilgisayarın faydalı veya faydasız olması kişinin kullanımına bağlıdır. Ancak McLuhan böyle düşünmüyor. Televizyon kendi başına ne üretirse üretsin görsel kültürü pekiştiriyor. Bilgisayarlar kütüphaneleri işlevsiz hâle getiriyor. Demiryolları ve otoyollar hızlı ulaşımı sağlayarak kapitalist iş ve eğlence kültürünü oluşturacak toplum yapısını kolaylaştırıyor.

Bu bakımdan çevremizdeki teknolojik gelişmeler aslında hâkim ekonomik ve siyasî kültüre hizmet etmektedir. Dolayısıyla bu kültürün izlerini ve amaçlarını, McLuhan’ın ifadesiyle “mesajını” taşımaktadır. Bu hâliyle etrafımızı saran her ürün aslında kendi kendine bir mesajdır aynı zamanda.

Sadece teknolojik ürünler değil, kelimeler de birer araca dönüşmüştür. Her kelime doğası gereği zaten bir anlama sahiptir ancak bu anlam da hâkim kültürün yapay müdahalesine maruz kalmıştır.

Bizde İslâmî kelimelerin yerlerine sözde herkes anlayabilsin diye uydurulan öz Türkçe kelimeler maalesef hâkim kültürel yapının doğal olana yaptığı bir müdahaledir.

Muhakkak, bu yeni kelimelerle yazılan metinler hâkim kültürün mesajını taşıyacaktır. Bu, ince ama etkili, alttan alta bir mesaj olacaktır.

Hâkim kültüre ait bir metinde bu mesajları yakalamak zaten çok kolaydır. Okuyucu mesaja tamamen teslim olmuş durumdadır.

Fakat hâkim kültür ürünü değilmiş gibi görünen metinlerde de bu mesaj yeni kelimeler kullanıldığı için varlığını sürdürür. Çoğu zaman yazarlar da bunun farkında değildir.

Böyle bir metindeki mesaj, yeni kelimelerini âdeta kanser hücreleri gibi metne yayarak okuyucuya içten içe kendini belli eder. Okuyucu ile metinde asıl anlatılan mesajın arasına o yeni kelimeleri serpiştirerek anlam üzerine anlam inşâ eder. Okuyucu bu iki anlam arasında farkına varmadan salınır durur.

Mesela bir tefsir kitabının yeni kelimelerle yazılması bunun gibidir.

Dün kısa bir göz attığım ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı bir tefsir kitabında “Huşû” kelimesi yerine hocalarımızın “saygı” kelimesini kullanması buna bir örnektir. Sözlük anlamları tamamen farklı olan iki kelimenin birbirlerinin yerine kullanılması, okuyucunun metni daya iyi anlamasını sağlamak niyetiyle yapıldığı aşikâr. Bu amaca uygun olarak da metnin tamamı yeni kelime ve bunlara uygun cümle yapılarıyla örülmüş.

Bu iyi niyet, bir tefsir kitabının sahip olması gereken maneviyatına halel getirmektedir. İslâmî bir metinde, onun manevî havasını okuyucuya her satırda hissettirecek kelimelere dayanan bir üslûp tercih edilmelidir. Böylece metin ile okuyucu arasına şeytanî anlamların girmesi engellenmiş olur.

Yeni kelimelerle örülmüş metinlerin ortak noktası dine dışarıdan bakmak ve dine karşı belli bir soğukluk taşımaktır.

Bizim zihinlerimize bu mesaj alttan alta yeni kelimelerle beraber kazınmıştır. Dolayısıyla tefsir kitabının bu yeni kelimelerle yazılması okuyucudaki bu alt anlamı ister istemez harekete geçirmektedir. Bu da metnin maneviyatına zarar vermektedir. Müslümanlar da böyle yazılan İslâmî metinlerden olması gerektiği gibi istifade edememektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.