SON DAKİKA
Hava Durumu

Andımız niçin kaldırıldı?

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2021 19:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2021 19:46

Almanya, İtalya gibi ülkelerde tek parti idarelerinin yıkılması ile birlikte bu uygulamalarda kalkmıştı ama Türkiye’de 39 Yıl bu metin ilk okullarda her sabah öğrencilere okutuldu. 12 Mart 1971 askeri darbesini yapanlar, metinde çok önemli bir eksiklik ve yetersizlik keşfetmişti. Çünkü metinde Atatürk adı geçmiyordu. Dönemin şartlarında kimse de darbecilere, “Yahu Kemal Paşa isteseydi kendi adını 1933’de yazdırırdı” diyemedi. Askerler, Türkiye’nin sahibi, kurtarıcısı, kurucusu sayılır ve onların sözleri üzerine söz söylenemezdi. 1972’den itibaren:
“Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Ne mutlu Türküm diyene!”
Cümleleri eklenmiştir.
1971’de milli egemenliğe karşı isyan edip halkın seçtiği iktidarı zorla deviren askeri darbeciler, öğrenci andına sadece “Atatürk” adını eklemiş olsalardı belki şık olmazdı diye düşünmüş olmalılar ki öğrenci andına Kemal Paşa’nın bir sözünü de ekleyip öğrenciler için bir de hedef seçmişlerdi. Öğrencilerin hedefi, Kemal Paşa’nın açtığı yol olacaktı. Gerçi o yol tek partili, seçimsiz, muhalefetsiz ve özgür basını olmayan bir ülkeydi. Ancak askeri cuntacılar için de, çok partili, özgür seçimli ve özgür basınlı bir Türkiye zaten makbul olmayan işlerdi.
Türkiye’de her askeri darbenin gerekçeleri arasında daima ilk sırayı, seçilmişlerin “Atatürkçülükten, onun yolundan sapmaları” almıştır. Dolayısı ile her askeri darbe döneminde Atatürkçülükten sapmayı engelleyecek önlemler, tahkimatlar yapılması bir gelenek olmuştur. Nitekim 28 Şubat 1997’deki darbeciler de bu geleneğe heyecanla uymuşlardı. Onların bulduğu çarelerin arasında öğrenci andına yeni ilaveler yapmak da vardı:
“Yasam” yerine “ilkem” ve “gösterdiğin hedefe” kelimeleri eklenmiştir.
Öğrenci andında askeri darbecilerin yaptığı her değişiklik Kemal Paşa ile ilgili vurguların arttırılmasından başka bir şey değildi. Darbeciler için bu konu çok önemliydi. Çünkü Türkiye’de geçim sıkıntısının artması, işsizliğin çoğalması, sağlık sorunlarının patlaması, üniversiteye gidemeye gençlerin hızla artması, dış borçların ödenemez duruma gelmesi, Türk para değerinin yerlerde sürünmesi, Türkiye’de mutsuz, huzursuz insanların, mutlu ve huzurlu olanlardan çok daha fazla olması gibi temel problemlerin çözümünde tek çare Atatürkçülük idi. Ona sıkı sıkıya bağlı kuşakların yetişmesiyle bu sorunlar kökünden çözülmüş olacaktı.

Gerçi 1923’den itibaren yapılanlar bundan başka bir şey değildi. Buna rağmen temel sorunlar hızla büyümüştü. Ancak o sorunların çözümü için Atatürkçülükten başka bir çözüm yolu bilmeyen askeri darbeciler, her defasında öğrenci metnine ilave ettikleri yeni Atatürk vurgusu ile bu sorunların çözüleceği mitolojisine bir kere daha inanmışlardı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.