SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

CUMHUR İTTİFAKI

Yazının Giriş Tarihi: 21.06.2024 11:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.06.2024 11:47

Cumhur İttifakı’nın, Hüda-Par, Yeniden Refah Partisi, Büyük Birlik Partisi gibi birleşenleri var ise de ittifakın temel iki unsuru, Ak Parti ve MHP’den oluşmaktadır. Ak Parti ve CHP arasında karşılıklı ziyaretleşmeler, iyi dileklerin paylaşılması Cumhur İttifakının bitme habercisi midir? Bahçeli’nin, “Ak Parti ile CHP istiyorlarsa ittifak yapabilirler” vb açıklamaları, Cumhur İttifakının bittiğinin işareti sayılabilir mi? Araya bir de Sinan Ateş cinayet soruşturmasının sonuçlanması için CB Erdoğan’ın, Ateş ailesine “Bu konuda üzerimize düşeni yapacağız” demesi, Bahçeli’nin kaygılarını arttırmış olabilir mi?

Her şeyden önce Bahçeli ve etrafındaki MHP çatı yönetiminin, Ateş cinayeti ile bir iltisaklarının olabileceği akla uygun değildir. Böyle cinayetlerin karanlıkta kalmayacağını, eninde sonunda aydınlanacağını MHP yönetimi bilecek, takdir edecek tecrübeye sahiptir. Sinan Ateş ile MHP yönetiminin, nasıl bir sorun yaşadığı hakkında bilgi yoktur. Ancak sorunları ne olursa olsun, taammüden bir cinayeti gerekli kılacak bir sebebin olabileceği akla, vicdana uygun değildir.

Ateş cinayeti davasının daha soruşturma aşamasını geçememiş olması, MHP’nin üzerine yıkılmaya çalışılmaktadır. Bahçeli’nin “cinayet hakkında kim ne biliyorsa mahkemeye gidip anlatmalıdır” mealindeki meydan okumaları, cinayet gölgesinin MHP’ye uzatılmasına engel olamamıştır. MHP idaresinin bu konuyu iyi yönettiğini, cinayetten beri olduklarını ikna etmek için yeterince çaba gösterdiklerini söylemek zordur. Ateş ailesinin “cinayetin aydınlanmasını MHP engelliyor” çıkışları, medyada daha çok yankı bulmaktadır.

Ateş cinayetine karşı başından beri Ak Parti’nin suskun tutumu, Susurluk kazasından (3 Kasım 1996) sonra koalisyon hükümetinin büyük ortağı Refah Partisinin (RP), tutumunu hatırlatmaktadır. Çünkü o kazada koalisyon hükümetinin diğer ortağı Doğru Yol Partili (DYP) bir milletvekilinin, emniyet müdürü ile birlikte mahkemece aranan eski bir sabıkalı ile aynı aracın içinden çıkması “siyaset-mafya-çete iş birliği” iddialarının belgesi diye uzun yıllar kullanılmıştır. Kaza sonrası suskun kalan RP ise “ortağı DYP’nin suç ortağı olduğu” propagandasına maruz kalmıştır.

Ateş cinayeti soruşturması şimdiye kadar bitirilmiş olsaydı, MHP yönetimine de önemli bir iyilik yapılmış olunurdu. Ancak her nasılsa bu konu bitirilememiş, MHP idaresini zan altında bırakan süre uzamıştır. İşin insani tarafı da olayın şimdiye kadar sonuçlanmasını icap ettirir. Çünkü taammüden işlenmiş bir cinayet vardır. Kişisel husumet, alacak verecek gibi sebeplerin akla gelmediği böyle bir cinayetin, “siyasi işler” dışında başka bir açıklamasını bulmak zordur. Cinayetin MHP üzerine yıkılma çabası bile, “siyasi işler” sebebini tahkim etmektedir.

Bahçeli gibi bir liderin idaresindeki MHP’nin böyle sokak cinayetlerine tenezzül etmeyeceğini herkesten önce, CB Erdoğan takdir eder. Ateş cinayetini bahane ederek Ak Parti’nin MHP’den, Cumhur İttifakından ayrılmak istediği iddiaları hiç inandırıcı değildir.

Hatırlanmalıdır ki Bahçeli ve MHP 2011 seçimlerinde Fetö’nün en büyük hedefi olmuştur. Bahçeli başından beri fetöye karşı tavırlı olmuştur. Bu konuda hiçbir med cezir yaşamamıştır. 15 Temmuz darbe haberleriyle birlikte, hükümetin yanında yer aldığını açıklayan ilk üç isimden birisi Bahçeli’dir. Darbenin engellenmesi için Bahçeli’nin yaptığı çağrıların sonunda, Ak Parti ve MHP tabanı fetöcülere karşı, sokaklarda meydan savaşı vermişlerdir. Özetle darbenin püskürtülmesinde, Bahçeli’nin önemli bir hissesi vardır. Böylece Ak Parti ile MHP arasındaki ittifak yani Cumhur İttifakı ortaya çıkmıştır. Bu ittifakın, üç beş serserinin sokakta işlediği bir cinayetten dolayı yıkılmasını beklemek, gerçekçi değildir.

Ak Parti ile CHP arasındaki karşılıklı ziyaretleşmeler, Cumhur İttifakı yerine Ak Parti ile CHP arasında yeni bir ittifakın habercisi olabilir mi? Bugün CHP’nin Ak Parti’ye itiraz etmesinin dışında topluma söylediği bir şey var mıdır? Ak Parti ve onun yaptıkları olmasa CHP’nin söyleyebileceği bir şey olur mu? Evet İzmir Marşını, Onuncu Yıl Marşını söyleyebilir, hatta Nazım Hikmetten birkaç şiir bile okuyabilirler. Ancak bütün bunlar 2024 Türkiye’sinin ihtiyaçlarını, hedeflerini karşılamaktan uzaktır.

Ak Parti ile CHP arasına gidip gelmelere dayalı bazı iyi niyet açıklamaları, hatta 28 Şubat Darbecilerinin Salı verilmesi gibi işlerin olduğu iddia edilse bile, yeni bir siyasi ittifak için yeterli değildir. Seçimlerde bazı Ak Partililerin CHP’den, bazı CHP’lilerin de Ak Partiden aday gösterilmeleri sonucu değiştirmez. Ak Parti ile CHP arasında gen uyuşmazlığı vardır.

Ak Parti idaresinin ve medyasının, uzun yıllardan beri CHP’nin, PKK’nın siyasi ayağı ile iş birliği yaptığı bu yüzden terörü kayırıp kolladığı söylemi, seçim heyecanı içinde söylenmiş sözler değildir. CHP tabiatı gereği askeri darbelerin arkasındadır. Terör gruplarını tahrik etmeyi var oluş nedeni haline getirmiştir. Bütün bunlara rağmen Özgür Özel, Ak Parti ile ittifak yapmaya çalışsa ne olur? Özgür Özel, getirildiği gibi götürülür. Bir varmış bir yokmuş edilir. CB Erdoğan ve Bahçeli varken, günlük ya da mevsimlik olayların etkisiyle Cumhur İttifakı ortadan kalkmaz. Ak Parti ile CHP arasında ittifak hikayeleri yazanlar, heveslerini almaktadırlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.