Bursaspor elbette grubunun en kaliteli kadrosuna sahip.

Bence de bu ligde rakibi yok.

Ve büyük bir aksaklık çıkmazsa sezonu şampiyona olarak tamamlayacaktır…

Ama…

Bugüne kadar öyle 90 dakika bu kalitesini sahaya yansıtabilmiş değildi.

20 ila 40 dakikalık etkili futbollarla sonuca gitti geçen maçlarda Bursaspor.

Ve genellikle rakipleri “Bursaspor’dan alınan 1 puan galibiyete eş değer” düşüncesiyle hem kapandı hem de oyunu kilitleyecek taktiklerle sahaya çıktı.

Geride kalan 9 lig maçında hep daha sonradan açıldı, sonuca gitti yeşil-beyazlı takım.

Kırşehirspor maçı için farklı şeyler yazmak isterdim ama durum yine aynıydı.

İlk 20 dakika Bursaspor iyi oynadı.

Sonrasında ev sahibi Kırşehir oyunun hakimi oldu.

Özellikle Bursaspor, defansının sol kanadına mutlaka çare bulmalı.

Elbette Bursaspor’da iş yine kaliteli ayaklara, bireysel yeteneklere düştü.

İlhan Depe, 35’te soldan hareketlendi, harika bir pasla sağ kanattan ceza sahasına giren Ahmet İlhan Özek’i gördü. İlhan, gelişine çok şık bir vuruşla topu filelere gönderdi.

Sanırım 45’nci dakika maçın dönüm noktası oldu. Kırşehirspor kalecisi Gökhan Kösterelli, topa ceza sahası dışında elleriyle dokununca hakem tarafından kırmızı kartla oyun dışı kaldı.

İkinci yarı için ise fazla yazacak bir şey yok aslında.

Bursaspor 10 kişi kalmış rakibi karşısında “vasat” olarak nitelendirebileceğimiz bir oyun sergiledi.

90’da Bursaspor Sedat ile skoru 2-0 yaptı, konuk takım 92’de Abbas ile farkı yine 1’e indirdi.

Ev sahibi takım biraz daha dikkatli olsa, en önemlisi takımlar eşit sayıda olsa farklı şeyler olabilirdi, farklı şeyler yazabilirdim bu satırlarda.

Sonuç Bursaspor’un istediği gibi oldu belki ama ya futbol…

Bursaspor Kulübü Başkanı Enes Çelik, geçtiğimiz hafta içinde takıma takviye yapılabileceğini söylemişti.

Kesinlikle ben de katılıyorum, bu takıma takviye şart ama sadece futbolcu değil.

Bu takıma;

Oyuncu…

Hırs…

İyi futbol…

Ve biraz da ruh takviyesi şart.

Aksi halde her zaman bu kadar şanslı olmayabilir Bursaspor.