Önce maç önüne gidelim.

Muşspor taraftarlarının, Bursaspor’un efsane taraftar grubu Teksas tarafından ağırlanması, yemek ikram edilmesi tribün dostluğu adına oldukça önemliydi.

Çünkü, provokatörler deyim yerindeyse aportta bekliyordu.

Olmadı ama…

Sağduyu kazandı.

Spor ve futbol kazandı.

Ve en önemlisi Bursaspor taraftarı kazandı.

Maçın yine kapalı kişe oynanması…

41 bin 300 kişilik 3. Lig tribün rekorunu 43 bin 160 taraftar ile yeniden kırmak ayrı bir başarı.

Yine Bursaspor taraftarlarına nasip oldu.

Bugün Süper Lig maçları bile bu kadar dolu tribünlere oynanmıyor.

Muşspor taraftarlarının da tribünde yer aldığını düşünürsek İstanbul takımları arasında oynanan maçlardan çok kişi tribünlerde yer aldı.

Vallahi bravo…

Bu arada protokol ve basın tribünün de hınca hınç dolu olduğunu ifade etmem lazım.

Yani yaşlısından gencine, işçisinden milletvekiline, belediye başkanından gazetecisine, diğer bir anlatımla herkes tribündeki yer aldı.

Maç öncesine devam edecek olursak sanırım, coşkunun en fazla arttığı anların başında tribün lideri Selim Kurtulan’ın saha içine girip taraftarlara “3’lü” çektirmesiydi.

Hele 44 bine yakın taraftarın İstiklal Marşı’nı hep bir ağızdan büyük bir coşkuyla okuması tüyleri diken diken etti.

İş ilk yarıda bitebilirdi

İlk yarıda zaman zaman basit top kayıpları yaptı Bursaspor ama ama genelde oyun rakip sahada oynandı.

Benim beğendiğim bir diğer konu, çok iyi top çevirdi Bursaspor.

Maçın 5. dakikasında Ahmet İlhan Özek, 31. dakikada da Hamza Gür ile gole çok yaklaştı Bursaspor.

Ahmet İlhan’ın arka direğe gönderdiği topu Metin Depe 42. dakikada uygun pozisyonda yan ağlar yerine filelere gönderebilse yeşil-beyazlı takım soyunma odasına 1-0 önde gidecekti.

Yani biraz daha dikkatli olsa, vuruşları iyi yapsa Bursaspor işi ilk yarıda bitirebilirdi

Olur böye yol kazaları

İkinci yarıda Bursaspor baskısını daha da artırdı.

“Deplasmanda alınan 1 puan büyük başarı” düşüncesiyle hareket eden Muşspor, oyunu soğutmaya, Bursaspor’u oynatmamaya çalıştı ikinci 45 dakikada. Özellikle kaleci İlker Günay, her fırsatta yere yattı ve uzun süre kalkmadı.

Belki Bursaspor açısından öyle çok üstün bir oyundan bahsedemeyiz ama kapanan, oyunu tamamen kendi alanında kabul eden Muşspor vardı sahada.

Oyun o kadar durdu ki hakem maça “oynanmayan süre” olarak 8 dakika ekledi.

Sakatlık sonrası maçın ikinci yarısında yer alan Muhammed Demir’in, 88. dakikadaki harika bir rövaşatasını defans kornere çelmeyi bildi.

Uzatma bölümünde 90 artı 6’da yine Muhammed kafa ile rakip kaleyi yokladı ama kaleci gole izin vermedi.

Doğrusu galibiyeti, 3 puanı Bursaspor çok istedi ama olmadı.

Bursaspor daha fazla üstündü, daha fazla pozisyon üretti, daha fazla topa sahip oldu ama sonuç Muşspor’un istediği gibi oldu.

Ne diyelim; olur böyle yol kazaları.

Nazarlık olsun ama Bursaspor bu kayıptan gereken dersi de çıkarsın…

Maç sonu ve taraftara eleştiri

Maçın sonunda Muşsporlu futbolcunun soyunma odasına giderken tribünlere yönelik hareketlerine değinmeyeceğim bile. Herkes kendi değerini ortaya koyar.

Ama Bursaspor taraftarlarına ufak bir eleştirim var; lütfen sahaya yabancı madde atma hastalığından kurtulun.

Öyle ya da böyle Bursaspor bu ligde şampiyonluk olacaktır.

Ama kimse Bursaspor’a bu şampiyonluğu öyle kolay kolay vermeyecektir.

Daha çok böyle oynatmamaya çalışacak takımlarla karşılaşacak Bursaspor.

Herkes sinirlerine hakim olmalı.

Olası tribün veya saha kapatma cezalarının ceremesini yine Bursaspor çekecektir.

Ve en önemlisi hazır borç bu kadar aşağı düşmüşken sahaya atılan yabancı madde nedeniyle para cezası kesilmesini müsaade etmemeli taraftarlar.