Sözcü Gazetesi’nde izin günleri devam ediyor.

Necati Doğru 20 Kasım’dan bu yana yazmıyor.

Yılmaz Özdil 26 Kasım’dan bu yana yazmıyor.

Bekir Coşkun 30 Kasım’dan bu yana yazmıyor.

Uğur Dündar 27 Kasım’dan bu yana “izin kullanıyor”

Emin Çölaşan dün çok anlamlı bir yazı yazdı. Gazetecilik geçmişini özetledi.

Başlarken şöyle dedi;

“Sevgili okurlarım belli tarihler vardır, gerek özel ve gerekse meslek yaşamında insanın unutması mümkün değildir. Bazılarını mutluluk veya hüzünle anımsarız, bazılarında dua ederiz. Benim için de öyledir. Bugün günlerden 1 Aralık 2019…”

Bitirirken de şöyle seslendi;

“Sonuçta kovuldum ama dönek olmadım, baş eğmedim, ilkelerimden ödün vermedim, omurgasız kalmadım. Aynı ilkeleri şimdi, 10 yıldan bu yana amiral gemisi SÖZCÜ'de sürdürdüğümü sizler biliyorsunuz. Mustafa Kemal'in bir askeri olarak… Hiç kuşkunuz olmasın bundan sonra da ayakta kalabildiğim sürece böyle olacak.”

Rahmi Turan’ı soracak olursanız O hâlâ yazıyor.

İzindeki Uğur tweet yağdırıyor. Bugün (dün) sabah sabah attığı bir tweet şöyle;

“Bugünden itibaren 'Uğur Dündar fırınlarda böcek aramaktan başka ne yaptı?' diyen okumazlara, yurtseverliğimiz nedeniyle ırkçı-faşist ilân eden hainlere ve 'Bu ülkenin bankaları soyulurken neredeydin?' diye soranlara (!) tokat gibi kapaklarımız geliyor!

Yaşasın hakikat!

Az sonra!.”

Sözcü’de birşeyler oluyor. Oluyor ama ne oluyor?

Birlikte göreceğiz…

                   *****          *****          *****          *****

         İmamoğlu, Kanal İstanbul hakkında konuşmuş; "Özetle bu proje İstanbul’a bir ihanet projesi bile değildir. Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde İstanbul bitmiş olacak” demiş.

         Bir cevap verelim. O mahallenizin pek sevdiği “Dışkıcı profesöre” bir sor Ekrem. O sana bunun neden ve nasıl gerekli olduğunu anlatsın. Ha, o da fikir değiştirdiyse bilmem.

Bir de İlber Ortaylı’ya sor.

Ama dikkat et. Ona bu saçmalıkları toplum içinde veya kameralar önünde söyleme.

Bakarsın sana da “Cahil” deyiverir de ne yapacağını şaşırırsın.

Sen hapırsan da köpürsen de o proje yapılacak ve o proje bittiğinde İstanbul değil ama sen çoktan bitmiş olacaksın.