Şimdi Z kuşağı bilmez ama Sivas/Yıldızeli ilçesinde her yıl Pir Sultan Abdal Derneği tarafından  düzenlenen “Pir Sultan’ı Anma Şenlikleri” 2 Temmuz 1993’te dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in isteği ile Sivas il merkezine taşınmıştır. Sivas Valisi şenliklerin yerini, il merkezine taşımakla kalmamış Aziz Nesin gibi halkın büyük bir kesiminin nefret duyduğu bazı şahısları da Sivas’a davet etmiştir.

Hz. Muhammed ve eşleri hakkında yazdığı çirkin yazılar (Şeytan Ayetleri) nedeniyle İran lideri Ayetullah Humeyni tarafından hakkında ölüm fetvası yayınlanmış olan Hindistan kökenli İngiliz yazar Salman Rüşti’nin kitabını Aziz Nesin, “Fikir özgürlüğünü savunuyorum” iddiası ile Türkçeye çevirmiş ve Doğu Perinçek’in sahibi olduğu Aydınlık gazetesinde bölümler halinde yayınlamıştır. Aynı Nesin “Bin yıllık Kur’an’a neden inanayım? Bu yüzden Müslüman değilim” gibi sözleriyle gazetelerde haber olmuştur.

Sivas gibi Alevi-Sünni geriliminin fazla olduğu ve bunun için 1978’lerde kitlesel olayların yaşandığı bir şehre, kışkırtıcı Aziz Nesin benzeri şahıslar neden davet edilmiştir? Her yıl Yıldızeli ilçesinde yapılan törenler niçin Sivas il merkezine alınmıştır? Karabilgin yüzlerce yıl adından söz ettirecek bir komplo tasarlamış olmalıdır. Nitekim Sünni kökenli bir aileden gelmiş ve komünist olmasına, Alevilikle uzak yakın hiçbir ilişkisi olmayan Aziz Nesin, belli ki toplumsal olayların fitilini ateşlemek için vali tarafından Sivas’a özel görevle getirilmiştir.

Törenler için 2 Temmuz 1993 Cuma günü başlangıç olarak seçilmiştir. Cuma saatinde pek çok yerde davul çalındığı haberleri dolaşmıştır. Cumadan sonra büyük kalabalık halinde halk, önce vilayet binası önüne giderek, törenlerin Sivas’a alınmasını ve Aziz Nesin’i protesto edip ardından Nesin’in kaldığı Madımak Oteli önünde toplanmıştır.

O dönemde CB Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı SHP’li(CHP) Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı ise Mehmet Gazioğlu’dur. İkindiye doğru halk, otel önünde toplanmışken, otelde bulunan Arif Sağ, Aziz Nesin defalarca Erdal İnönü vb. kimseleri aramış yardım istemiştir. Hükümet yetkilileri ise “merak etmeyin gereken yapılacaktır” gibi sözler söylemiştir. Otel önünde toplanan kalabalık ise “Şeytan Aziz, Sivas sana mezar olacak” gibi sloganlar bağırmıştır.
Akşama kadar süren tepkili bu halk gösterilerinde, doğrudan Alevileri hedef alan hiçbir eylem görülmemiş, hiçbir slogan söylenmemiştir. Kitlenin öfkesi doğrudan Aziz Nesin’e ve onun çevirisini yaparak yayınladığı Şeytan Ayetleri adlı kitaba karşı olmuştur. Olayların çıkışında ve gelişmesinde Alevilik ve Sünnilik çatışması yoktur.

Ancak akşam karanlığı başlamak üzere iken kalabalığın içinden birilerinin otelin giriş katındaki perdeleri tutuşturması ile başlayan yangın kısa sürede otel binasını sarmıştır. Öğlen saatlerinde otel önünde başlayan ve akşama doğru giderek artan kalabalığa karşı ne polisin ne de jandarmanın önleyici hiçbir tedbiri görülmemiştir. Otel önünde kalabalığın saatlerce beklemesine karşılık, kalabalığı dağıtmak için hiçbir girişimde bulunulmamıştır. Alevi şahısları, onların dükkanları, evleri hedef alınmamıştır. 1978 olaylarında her iki tarafta ağır bedeller ödemiştir. Belki bunun sonucu olarak 2 Temmuz 1993’te Alevilere doğrudan yapılmış bir saldırı yoktur.

Ancak özellikle dışardan valinin davet ettiği misafirler, Madımak Otelindeydi. Onların büyük çoğunluğu Aleviydi. Otelin kundaklanmasıyla birlikte yardımsız kalan bu insanlar yanarak veya dumandan etkilenip boğularak can verdiler. Bütün Türkiye için en başta aileleri ve Aleviler için unutulmaz büyük bir kayıp olmuştur.
Otel çalışanlarından Ahmet Öztürk-Kenan Yılmaz ile göstericilerden Ahmet Alan-Hakan Türkgil otelde bulunan Arif Sağ’ın tabancasıyla öldürülmüştür. Onların suçu da göstericilerin üstünde kalmıştır. Bu olaylardan sonra Arif Sağ hiçbir zaman sorgulanmamıştır. Yangın öncesinde görülmeyen devlet gücü, birden ortaya çıkmış ve Sivas sokaklarında yakaladığı herkesi tutuklamıştır. Dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın özel çabaları sonunda yangında ölenlerin sayısı kadar, tutuklulardan 35 kişi ömür boyu hapse mahkum edilmiştir. 1993’ten sonra yapılan infaz düzenlemelerinin tamamından bu 35 kişi kapsam dışında bırakılmıştır.

Ancak teslim edilmelidir ki Sivas’ın Karabilgin valisi ve suç ortakları, amaçlarına ulaşmıştır. Aziz Nesin’e yönelen halk tepkisini, otelde yananların çoğusunun Alevi olmasından dolayı bir Alevi-Sünni çatışmasına büründürmeyi başarmışlardır. 1978’de Ecevit’li CHP iktidar iken, 1993’de İnönü’lü SHP(CHP) iktidar ortağı ve çok sayıda Alevi kökenli SHP’li bakan varken Sivas, daha sonra Maraş bu felaketleri yaşamıştır. 2002’ye kadar koalisyon ortağı olarak SHP/CHP iktidar olmuştur.
Ak Parti hükümeti döneminde Madımak Oteli satın alınarak müzeye çevrilmiştir. O müzede ise yangında hayatını kaybedenlerin bazı özel eşyaları yer almaktadır. Ak Parti Ahmet Karabilgin ve dönemin SHP’li bakanlarının da içinde olduğu kimselerin, görev ihmalleri nedeniyle Madımak yangını için yeniden yargılanmasını temin etmelidir. Bu soruşturma, yargılama olmadan Madımak ateşi sönmeyecektir. 

CHP yöneticileri olayları önleme imkanına sahipken kasten önlememişlerdir. CHP toplum kesimlerini çatıştırarak, o çatışmalardan siyasi çıkarlar elde etmeye çalışmıştır. Günümüzde aynı CHP Madımak edebiyatı ile sömürüsüne devam etmektedir. Madımak için halkın büyük çoğunluğunu katil olarak suçlayanlar iki gün sonra yapılan Başbağlar Katliamını hiç hatırlamamaktadırlar.