Abdülhamit’i tahtından indiren darbeci Hareket Ordusu Komutanı Mahmut Şevket Paşa, “mütevazi davranarak” kendisini sadece Harbiye Nazırı yapmıştır. Harbiye Nazırı iken 1911-1912’de Yeşilköy’de iki hangar ve küçük bir alan ile askeri işler için ilk defa bir hava alanı kurdurmuştur. Bu alan askeri işler için 1933’e kadar kullanılmıştır.
1925’de sivil havacılık işleri için kurulan Türk Tayyare Cemiyeti, bu alandaki çalışmaların yetkilisi olmuştur. Cemiyetin öncülüğünde 1933’de ABD’den alınan iki adet King Bird uçağı ile Yeşilköy’den, 1933’de fiilen sivil hava taşımacılığı başlamıştır. Dönemin hükümeti Vecihi Hürkuş’tan uçak almak yerine ABD’den uçak almayı tercih etmiştir. Hükümet uygulamaları ile o zaman Vecihi Hürkuş batırılmıştır.
Yeşilköy Havaalanı 1933’den başlayarak çeşitli tarihlerde artan ihtiyacı karşılamak için genişletilmiş yeni binalar eklenmiştir. 1945’de Türkiye için CHP-İnönü liderliğinde başlayan Amerikan rüyasının bir uzantısı olarak Yeşilköy Havaalanı işi de ABD’lilere verilmiştir. 1947’de genişletme çalışması ihalesini alan Amerikalı Westinghouse-IG White şirketleri çalışmasını 1949’da tamamlamıştır. Yurt dışına giden gurbetçilerin ve yurda gelen tursitlerin sayısının giderek artması, hava alanı için yine genişletme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. 1974’de yapılan genişletme çalışmalarının sonunda havaalanı adı “havalimanı” olarak değiştirilmiştir. Aynı yıl CHP-MSP koalisyon hükümetinde Ulaştırma Bakanı Ferda Güley’in talimatı ile havaalanında mescid yapılmasını da Kemalist çevreler epeyce sorun haline getirmiştir.
29 Temmuz 1985’de darbeci Kenan Evren tarafından Yeşilköy Hava Limanının adı “Atatürk Havalimanı” olarak değiştirilmiştir. Kenan Evren böylece kendi anlayışına göre bu isim değiştirilmesiyle, Türkiye’nin önemli sorunlarından birini daha çözmüştür. Zaten Türkiye’de hemen her mahalle de hatta köylerde bile ilgili ilgisiz yerlerde Atatürk adının yazılması için yapılan devlet kampanyasından Yeşilköy Havalimanı da nasiplenmiştir.
Ak Parti tarafından yapılan Yeni İstanbul Havalimanı 29 Ekim 2018’de fiilen uçuşlara açıldı. Atatürk Havalimanındaki birimler de peyderpey yeni havalimanına taşındı. 5 Şubat 2020’den itibaren Yeşilköy Havalimanındaki bütün uçuşlar yeni havalimanına aktarılmış oldu. Böylece devasa büyüklükte bir boş alan Yeşilköy’de ortaya çıktı. Hükümet bu boş alanı değerlendirmek için 15 Mayıs 2022’de Çevre Bakanı’nın “Yeşilköy Havalimanının Millet Bahçesi yapılacağını” açıklaması ile birlikte, bu havalimanı etrafında yeni bir tartışma başlamıştır.
Buna karşılık, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 5 Haziran 2018’de katıldığı bir tv programında “Yeşilköy Havalimanını, millet bahçesi yapma projesi bizimdir, hükümet bizden çalmıştır” diye açıklamışken (Yeni Şafak 17 Mayıs 2022) hükümet tarafından şimdi o projenin uygulanmasına şiddetle muhalefet etmeye başlamıştır. İrili ufaklı diğer muhalefet odakları da CHP ile birlikte Yeşilköy Havalimanının millet bahçesi yapılarak, İstanbul’un yeşil ihtiyacına toplu halde itiraz etmektedirler.
Oysa aynı muhalefet odakları 2013’de Taksim Gezi Parkında birkaç ağacın sökülerek başka bir yere taşınmasını, bir isyan nedeni sayarak orayı uzun süre işgal etmişler, günlerce gösteri yaparak çevreye büyük zararlar vermişlerdir. Şimdi CHP idaresindeki aynı muhalefet odaklarının Yeşilköy’e on binlerce ağaç dikilmesine toplu halde itiraz etmelerinin nedenlerini ancak psikoloji ilminin imkanları ile anlamak mümkün olacaktır.
Oysa Yeşilköy Havalimanının kurulmasında, genişleyerek büyüyüp bugünlere gelmesinde ve adının “Atatürk Havalimanı” olarak değiştirilmesinde CHP’nin ilk Genel Başkanı Kemal Paşa’nın bir dahli yoktur. Buna karşılık muhalefet çevrelerinin millet bahçesi projesine itiraz etmesi, Türkiye’yi CHP’nin, Kemal Paşa’nın özel mülkü olarak görmelerinin bir sonucu olmalıdır. Yüzde 52 oy ile seçilmiş bir iktidarın, bahçe yapma yetkisini bile tartışma konusu yaparak, millet iradesine ne ölçüde hasım olduklarını göstermişlerdir.
Buna karşılık hükümetin millet bahçesi projesi, İstanbul’un geleceği için son derece önemlidir. Muhalefetin çıkardığı şamataya aldırmadan, hükümetin bu projeyi sonuçlandırması İstanbul’un faydasınadır. Ayrıca Tunceli (Dersim) isyancılarına karşı hava bombardımanı yapması ile övünen Sabiha Gökçen’in adının, yine İstanbul’da bir havalimanına verilmiş olması da Türkiye için büyük bir talihsizliktir. İsyanları ve isyancılara karşı yapılanları milyonların gözüne/kulağına sabah akşam sokan bu tür adların ortadan kaldırılması, Türkiye’nin geleceği için acil bir ihtiyaçtır.
Üstelik Tuncelili birisinin CHP genel başkanı olduğu esnada, Sabiha Gökçen adının o havalimanından hem de onun (muhtemel) muhalefetine rağmen silinmesi, halkın maşeri vicdanında önemli izler bırakacaktır. Şamata çıkarmak muhalefetin hakkıdır. Hükümete düşen ise o şamataya aldırmadan haklı, gerçekçi projeleri uygulamaktır. Kemal Paşa adını darbeci Kenan Evren’in sonradan Yeşilköy Havalimanına vermiş olması, orayı kutsal, dokunulmaz bir mekan durumuna getiremez. Zaten Türkiye’de bu adı taşıyan sayısını kimsenin bilmediği kadar yer var iken Yeşilköy Havalimanı için çıkarılan bu şamatanın hiçbir gerçeklik değeri yoktur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Selami Saygın
Yeşilköy Millet Bahçesi
Abdülhamit’i tahtından indiren darbeci Hareket Ordusu Komutanı Mahmut Şevket Paşa, “mütevazi davranarak” kendisini sadece Harbiye Nazırı yapmıştır. Harbiye Nazırı iken 1911-1912’de Yeşilköy’de iki hangar ve küçük bir alan ile askeri işler için ilk defa bir hava alanı kurdurmuştur. Bu alan askeri işler için 1933’e kadar kullanılmıştır.
1925’de sivil havacılık işleri için kurulan Türk Tayyare Cemiyeti, bu alandaki çalışmaların yetkilisi olmuştur. Cemiyetin öncülüğünde 1933’de ABD’den alınan iki adet King Bird uçağı ile Yeşilköy’den, 1933’de fiilen sivil hava taşımacılığı başlamıştır. Dönemin hükümeti Vecihi Hürkuş’tan uçak almak yerine ABD’den uçak almayı tercih etmiştir. Hükümet uygulamaları ile o zaman Vecihi Hürkuş batırılmıştır.
Yeşilköy Havaalanı 1933’den başlayarak çeşitli tarihlerde artan ihtiyacı karşılamak için genişletilmiş yeni binalar eklenmiştir. 1945’de Türkiye için CHP-İnönü liderliğinde başlayan Amerikan rüyasının bir uzantısı olarak Yeşilköy Havaalanı işi de ABD’lilere verilmiştir. 1947’de genişletme çalışması ihalesini alan Amerikalı Westinghouse-IG White şirketleri çalışmasını 1949’da tamamlamıştır. Yurt dışına giden gurbetçilerin ve yurda gelen tursitlerin sayısının giderek artması, hava alanı için yine genişletme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. 1974’de yapılan genişletme çalışmalarının sonunda havaalanı adı “havalimanı” olarak değiştirilmiştir. Aynı yıl CHP-MSP koalisyon hükümetinde Ulaştırma Bakanı Ferda Güley’in talimatı ile havaalanında mescid yapılmasını da Kemalist çevreler epeyce sorun haline getirmiştir.
29 Temmuz 1985’de darbeci Kenan Evren tarafından Yeşilköy Hava Limanının adı “Atatürk Havalimanı” olarak değiştirilmiştir. Kenan Evren böylece kendi anlayışına göre bu isim değiştirilmesiyle, Türkiye’nin önemli sorunlarından birini daha çözmüştür. Zaten Türkiye’de hemen her mahalle de hatta köylerde bile ilgili ilgisiz yerlerde Atatürk adının yazılması için yapılan devlet kampanyasından Yeşilköy Havalimanı da nasiplenmiştir.
Ak Parti tarafından yapılan Yeni İstanbul Havalimanı 29 Ekim 2018’de fiilen uçuşlara açıldı. Atatürk Havalimanındaki birimler de peyderpey yeni havalimanına taşındı. 5 Şubat 2020’den itibaren Yeşilköy Havalimanındaki bütün uçuşlar yeni havalimanına aktarılmış oldu. Böylece devasa büyüklükte bir boş alan Yeşilköy’de ortaya çıktı. Hükümet bu boş alanı değerlendirmek için 15 Mayıs 2022’de Çevre Bakanı’nın “Yeşilköy Havalimanının Millet Bahçesi yapılacağını” açıklaması ile birlikte, bu havalimanı etrafında yeni bir tartışma başlamıştır.
Buna karşılık, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 5 Haziran 2018’de katıldığı bir tv programında “Yeşilköy Havalimanını, millet bahçesi yapma projesi bizimdir, hükümet bizden çalmıştır” diye açıklamışken (Yeni Şafak 17 Mayıs 2022) hükümet tarafından şimdi o projenin uygulanmasına şiddetle muhalefet etmeye başlamıştır. İrili ufaklı diğer muhalefet odakları da CHP ile birlikte Yeşilköy Havalimanının millet bahçesi yapılarak, İstanbul’un yeşil ihtiyacına toplu halde itiraz etmektedirler.
Oysa aynı muhalefet odakları 2013’de Taksim Gezi Parkında birkaç ağacın sökülerek başka bir yere taşınmasını, bir isyan nedeni sayarak orayı uzun süre işgal etmişler, günlerce gösteri yaparak çevreye büyük zararlar vermişlerdir. Şimdi CHP idaresindeki aynı muhalefet odaklarının Yeşilköy’e on binlerce ağaç dikilmesine toplu halde itiraz etmelerinin nedenlerini ancak psikoloji ilminin imkanları ile anlamak mümkün olacaktır.
Oysa Yeşilköy Havalimanının kurulmasında, genişleyerek büyüyüp bugünlere gelmesinde ve adının “Atatürk Havalimanı” olarak değiştirilmesinde CHP’nin ilk Genel Başkanı Kemal Paşa’nın bir dahli yoktur. Buna karşılık muhalefet çevrelerinin millet bahçesi projesine itiraz etmesi, Türkiye’yi CHP’nin, Kemal Paşa’nın özel mülkü olarak görmelerinin bir sonucu olmalıdır. Yüzde 52 oy ile seçilmiş bir iktidarın, bahçe yapma yetkisini bile tartışma konusu yaparak, millet iradesine ne ölçüde hasım olduklarını göstermişlerdir.
Buna karşılık hükümetin millet bahçesi projesi, İstanbul’un geleceği için son derece önemlidir. Muhalefetin çıkardığı şamataya aldırmadan, hükümetin bu projeyi sonuçlandırması İstanbul’un faydasınadır. Ayrıca Tunceli (Dersim) isyancılarına karşı hava bombardımanı yapması ile övünen Sabiha Gökçen’in adının, yine İstanbul’da bir havalimanına verilmiş olması da Türkiye için büyük bir talihsizliktir. İsyanları ve isyancılara karşı yapılanları milyonların gözüne/kulağına sabah akşam sokan bu tür adların ortadan kaldırılması, Türkiye’nin geleceği için acil bir ihtiyaçtır.
Üstelik Tuncelili birisinin CHP genel başkanı olduğu esnada, Sabiha Gökçen adının o havalimanından hem de onun (muhtemel) muhalefetine rağmen silinmesi, halkın maşeri vicdanında önemli izler bırakacaktır. Şamata çıkarmak muhalefetin hakkıdır. Hükümete düşen ise o şamataya aldırmadan haklı, gerçekçi projeleri uygulamaktır. Kemal Paşa adını darbeci Kenan Evren’in sonradan Yeşilköy Havalimanına vermiş olması, orayı kutsal, dokunulmaz bir mekan durumuna getiremez. Zaten Türkiye’de bu adı taşıyan sayısını kimsenin bilmediği kadar yer var iken Yeşilköy Havalimanı için çıkarılan bu şamatanın hiçbir gerçeklik değeri yoktur.