Önce için için kaynayan İYİP Bursa’daki son durumu bir gözden geçirelim. İYİP Bursa’da iktidar savaşları tüm hızıyla sürerken, 4 farklı grup etkin olabilmek için adeta birbiriyle yarışıyor. 

İYİP Bursa’da görünen hakimiyet şüphesiz Genel Başkan Yardımcısı İsmail Tatlıoğlu’nda olmasına rağmen, Yüksel Yılmaz, Selçuk Türkoğlu ve Kamil Erozan’ın etkili olma ve Bursa’ya hakim olma yönündeki siyasi manevraları ve gruplarının göğüs göğse mücadelesi sürüyor. 

İYİP’in Bursa’daki delege seçimleri önceki gün Yıldırım’da tamamlanmış oldu. Bursa’da milliyetçi olarak bilinen kanadın etkisinin yüzde 70’lere vardığı ifade ediliyor. Yani İYİP’te bir yandan MHP kökenli ekipler tasfiye edilirken Bursa’da ağırlıklarını sürdürüyorlar. 

Önümüzdeki süreçte ilçe kongreleri var. Kongrelerin kıran kırana geçeceği ortada. İsmail Tatlıoğlu süreci izlerken, diğer ekipler ise tam saha çalışmalarını sürdürüyor. 
İl Kongresi’nde ise dananın kuyruğu tam olarak kopacak. Mehmet Hasanoğlu ve Levent Öncü’nün yarışması beklenen kongre ilginç bir durumu da ortaya koyacak. 
Delege ağırlığının milliyetçilerde olduğu partide Levent Öncü, o gelenekten geliyor. Ancak teşkilata hakim olduğu söylemini dillendiren Selçuk Türkoğlu ve ekibinin adayı Mehmet Hasanoğlu olacak. 
Tabi bunların hepsi milletvekilliği hesaplarının aslında kavgası. İşte dün eski İl Başkanlarından Yahya Bahadır, Yüksel Yılmaz, İbrahim Alagöz’ün de aralarında bulunduğu bir grup parti genel merkezinde İsmail Tatlıoğlu’nu ziyaret etmiş. Meral Akşener’le de görüşme yolları aradıklarının duyumu var. 
İYİP Bursa’da bir kesim önseçim isterken bu ekipteki isimler ise milletvekilliği listelerinin önseçimle belirlenmesini istemiyor. Önseçim delege ağırlığı nedeniyle bu isimlerin çok da işine gelmiyor. 

Neyse buraya bir virgül koyarak asıl konumuza gelmek istiyorum.

İYİP son dönemde ilginç bir siyaset izliyor. Kendisini merkez sağa konumlamaya çalışırken, birçok noktada sağ kesimin elindeki yerlerin el değiştirmesine dolayısıyla sola geçmesine zemin hazırlıyor. Bunu yapamadığı yerlerde ise yıpratmaya yönelik adımlar atıyor. 

İnşaat Mühendisleri Odası’nda 25 yıl sonra solcuların kazanmasında etkileri olduğu ortada. BTSO için de mücadele verdiler ancak orada pek bir başarı sağlanamadı. Ama öyle bir şey yapıyorlar ki şimdi makul ve mantıklı bir izahını bulmak zor. 

Türkiye Kamu-Sen’e hakim olma çabaları hüsranla sonuçlanınca bu kez oradan kopan bir grupla Hür Sendika diye bir oluşuma gittiler. Ana hedef Türkiye Kamu-Sen olurken, üye sayılarını 800 civarına kadar getirdikleri söyleniyor. 

Eğitim-İş ve Eğitim-Sen başta olmak üzere sol sendikalarla kol kola giren ve eylemler yapan Hür Sendikanın yönetiminde Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’den gelen isimlerin daha ağırlıkta olduğu biliniyor. 

Türkoğlu’nun Türkiye Kamu-Sen Bursa Temsilcisi iken Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve FETÖ’cü sendika Aktif-Sen’le ortak eylemler yapıyordu. Türkoğlu’nun ayrılmasının ardından Türkiye Kamu-Sen kendi çizgisine döndü. Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’le birlikte hareket etmek yerine kendi gücünü ve kendi ideolojisini ortaya koyarak, özgün yapısıyla sahada olmayı tercih etti. 

İşte orada başlayan süreci de Kamu-Sen’den istifa eden Türkoğlu’nun yakın arkadaşları Hür-Sen’de devam ettirmek için çabalıyor. Ancak belli bir kitlesi olmayan bu sendikanın sadece İYİP’te Türkoğlu’nu güçlendirmek amacıyla kurulduğu görüntüsü devam ediyor. Bir varlık gösterdiğini de söyleyemeyiz. Dönemsel bir sendika olarak bir süre sonra sahadan çekilme olasılığı yüksek. Bakalım sonuç nereye varacak. 

Sonuç olarak İYİP’in bir kesimi, sadece bizim gücümüz görünsün de bu kurumlar ne olursa olsun mantığı ile hareket ediyor. Bu da en çok sol kesimin işine geliyor. Aradan çıkarak alamayacakları seçimleri kazanıyor ya da rakipleri bunlar bir şey yapmadan yıpranıyor. Gerçekten siyaset sadece yıkım üzerine yapılabilir mi?