Çocuklar, dünyayı keşfetmeye başladıkları ilk yıllardan itibaren bir iç sesle büyürler. Bu iç ses, onların düşünce süreçlerini, duygusal dünyalarını ve sosyal ilişkilerini şekillendirir. Ancak, son yıllarda yapılan araştırmalar, çocukların bu iç seslerinin sadece onları yönlendiren bir rehber olmanın ötesinde, aynı zamanda özsaygı, özgüven ve ruhsal sağlıkları üzerinde de güçlü bir etkisi olduğunu gösteriyor. Peki, çocuklar kendilerine ne söylüyorlar ve bu iç sesin etkisi ne kadar önemli?
Haber Giriş Tarihi: 01.02.2025 16:27
Haber Güncellenme Tarihi: 01.02.2025 16:27
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Psikologlar, çocukların içsel diyaloğunun, gelişimlerinin erken dönemlerinde özellikle şekillendiğini belirtiyor. 3-5 yaşları arasında, çocuklar dış dünyadan aldıkları bilgileri içselleştirerek kendilerine bir “iç ses” geliştirmeye başlarlar. Bu iç ses, zamanla çocuğun kendilik algısını ve genel psikolojik durumunu etkileyen önemli bir faktör haline gelir.
Çocukların kendilerine söyledikleri şeyler, onların özgüvenlerini inşa etme süreçlerinde kritik bir rol oynar. Özellikle olumlu bir iç ses, çocukların kendi potansiyellerini fark etmelerini ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmalarını kolaylaştırırken, olumsuz içsel mesajlar ise kaygı, korku ve başarısızlık hissiyatını artırabilir.
Çocukların iç sesi, hem olumlu hem de olumsuz olabilmektedir. Çocuklar, başkalarının davranışlarına ve sosyal etkileşimlerine göre kendilerini tanımlarlar. Bu nedenle aileler ve öğretmenler tarafından verilen geri bildirimler, çocukların kendilerine söyledikleri şeyleri doğrudan etkileyebilir.
Olumlu bir iç ses, “Ben bunu başarabilirim” veya “Hatalarım, ama bunlar öğrenme fırsatları” gibi mesajlarla çocukları cesaretlendirirken, olumsuz bir iç ses ise “Ben yeterince iyi değilim” veya “Kimse beni sevmez” gibi düşünceleri pekiştirebilir. Yapılan araştırmalar, çocukların daha fazla olumsuz iç diyaloglar geliştirmelerinin, ilerleyen yaşlarda düşük özgüven, depresyon ve anksiyete gibi sorunlara yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Ailelerin çocuklar üzerindeki etkisi, iç sesin şekillenmesinde belirleyici bir faktördür. Çocuklar, ailelerinden aldıkları destek, sevgi ve cesaretle büyürken, onların içsel diyalogları da buna göre gelişir. Ailelerin, çocukların başarısızlıklarla karşılaştığında onları nasıl motive ettikleri ve nasıl yaklaşımda bulundukları, çocukların kendilerine olan bakış açılarını derinden etkiler.
Örneğin, bir çocuğun başarısız olduğu bir sınavda “Yeterince çalışmadın, bunu hak ettin” yerine, “Evet, bu kez başarısız oldun ama bundan öğrenebilirsin. Bir dahaki sefere daha iyi olacaksın” gibi olumlu bir yaklaşım, çocuğun içsel diyalogunda olumlu değişimlere yol açabilir. Böylelikle, çocuk başarısızlıkla başa çıkmayı öğrenir ve iç sesi daha yapıcı hale gelir.
Okul, çocukların iç seslerinin şekillendiği bir diğer önemli yerdir. Öğretmenlerin, çocukların becerilerini takdir etmesi ve onların başarma yeteneklerine güven duyması, çocukların içsel diyaloglarını güçlendirir. Bununla birlikte, okulda yaşanan olumsuz deneyimler, zorbalık veya akademik baskılar, çocukların iç seslerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Eğitim uzmanları, çocukların içsel diyaloglarını pozitif yönde şekillendirebilmek için okul ortamlarında güvenli ve destekleyici bir atmosferin oluşturulmasının önemine dikkat çekiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çocukların iç sesi: Kendilerine ne söylüyorlar?
Çocuklar, dünyayı keşfetmeye başladıkları ilk yıllardan itibaren bir iç sesle büyürler. Bu iç ses, onların düşünce süreçlerini, duygusal dünyalarını ve sosyal ilişkilerini şekillendirir. Ancak, son yıllarda yapılan araştırmalar, çocukların bu iç seslerinin sadece onları yönlendiren bir rehber olmanın ötesinde, aynı zamanda özsaygı, özgüven ve ruhsal sağlıkları üzerinde de güçlü bir etkisi olduğunu gösteriyor. Peki, çocuklar kendilerine ne söylüyorlar ve bu iç sesin etkisi ne kadar önemli?
Psikologlar, çocukların içsel diyaloğunun, gelişimlerinin erken dönemlerinde özellikle şekillendiğini belirtiyor. 3-5 yaşları arasında, çocuklar dış dünyadan aldıkları bilgileri içselleştirerek kendilerine bir “iç ses” geliştirmeye başlarlar. Bu iç ses, zamanla çocuğun kendilik algısını ve genel psikolojik durumunu etkileyen önemli bir faktör haline gelir.
Çocukların kendilerine söyledikleri şeyler, onların özgüvenlerini inşa etme süreçlerinde kritik bir rol oynar. Özellikle olumlu bir iç ses, çocukların kendi potansiyellerini fark etmelerini ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmalarını kolaylaştırırken, olumsuz içsel mesajlar ise kaygı, korku ve başarısızlık hissiyatını artırabilir.
Çocukların iç sesi, hem olumlu hem de olumsuz olabilmektedir. Çocuklar, başkalarının davranışlarına ve sosyal etkileşimlerine göre kendilerini tanımlarlar. Bu nedenle aileler ve öğretmenler tarafından verilen geri bildirimler, çocukların kendilerine söyledikleri şeyleri doğrudan etkileyebilir.
Olumlu bir iç ses, “Ben bunu başarabilirim” veya “Hatalarım, ama bunlar öğrenme fırsatları” gibi mesajlarla çocukları cesaretlendirirken, olumsuz bir iç ses ise “Ben yeterince iyi değilim” veya “Kimse beni sevmez” gibi düşünceleri pekiştirebilir. Yapılan araştırmalar, çocukların daha fazla olumsuz iç diyaloglar geliştirmelerinin, ilerleyen yaşlarda düşük özgüven, depresyon ve anksiyete gibi sorunlara yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Ailelerin çocuklar üzerindeki etkisi, iç sesin şekillenmesinde belirleyici bir faktördür. Çocuklar, ailelerinden aldıkları destek, sevgi ve cesaretle büyürken, onların içsel diyalogları da buna göre gelişir. Ailelerin, çocukların başarısızlıklarla karşılaştığında onları nasıl motive ettikleri ve nasıl yaklaşımda bulundukları, çocukların kendilerine olan bakış açılarını derinden etkiler.
Örneğin, bir çocuğun başarısız olduğu bir sınavda “Yeterince çalışmadın, bunu hak ettin” yerine, “Evet, bu kez başarısız oldun ama bundan öğrenebilirsin. Bir dahaki sefere daha iyi olacaksın” gibi olumlu bir yaklaşım, çocuğun içsel diyalogunda olumlu değişimlere yol açabilir. Böylelikle, çocuk başarısızlıkla başa çıkmayı öğrenir ve iç sesi daha yapıcı hale gelir.
Okul, çocukların iç seslerinin şekillendiği bir diğer önemli yerdir. Öğretmenlerin, çocukların becerilerini takdir etmesi ve onların başarma yeteneklerine güven duyması, çocukların içsel diyaloglarını güçlendirir. Bununla birlikte, okulda yaşanan olumsuz deneyimler, zorbalık veya akademik baskılar, çocukların iç seslerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Eğitim uzmanları, çocukların içsel diyaloglarını pozitif yönde şekillendirebilmek için okul ortamlarında güvenli ve destekleyici bir atmosferin oluşturulmasının önemine dikkat çekiyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler